LinoGroup’un Türkiye operasyonlarını yürüten Lino Sistem, baskı teknolojilerinde dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve ileri mühendislik çözümleriyle sektörün dönüşümüne liderlik ediyor. Genel Müdür Emrah Korugan ile Türkiye baskı endüstrisinin geleceğini ve Lino Sistem’in bu gelecekteki konumunu konuştuk.
Lino Sistem’in stratejik rolü ve vizyonu nedir?
Lino Sistem olarak, LinoGroup’un Türkiye’deki stratejik temsilcisiyiz. Kurumsal vizyonumuz; yalnızca ürün tedarik eden bir yapıdan öte, sektöre dijital dönüşüm konusunda yol gösteren, bilgi paylaşan ve iş ortaklarımızın verimliliğini artıran bir çözüm ortağı olmaktır. Amacımız, ileri teknolojiyle üretim yapmayı hedefleyen bir Türkiye meydana getirmek için global bilgi birikimlerini yerel ihtiyaçlarla buluşturmak.
Uluslararası vizyonunuzu Türkiye’ye nasıl adapte ettiniz?
Türkiye pazarının dinamizmini ve üretim gücünü göz önünde bulundurarak, globaldeki teknolojik birikimi yerel gerçekliklerle sentezlemeye gayret ediyoruz. Eğitim, finansman modelleri, satış sonrası destek gibi konuları yerel yapıya uygun hale getirerek global teknolojileri erişilebilir ve sürdürülebilir kılıyoruz. Bu sayede uluslararası vizyonumuz sadece ithal edilen bir fikir değil, Türkiye’de gelişen bir iş modeli haline geldi.
Türkiye baskı endüstrisinin dönüşüm ihtiyacı nedir?
Bugün sektörümüzün en büyük ihtiyacı, veriye dayalı yönetim anlayışı ve çevreci üretim modelleridir. Lino Sistem olarak biz, bu dönüşümde yol gösterici bir rol üstleniyoruz. Etiket, ambalaj, endüstriyel baskı gibi alanlarda sunduğumuz çözümlerle hem üretim verimliliğini artırıyor hem de sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmayı sağlıyoruz.
Son dönemde öne çıkan teknolojiniz nedir?
Durst RSCe inkjet baskı sistemleri, bu yıl pazarda en çok ilgi gören çözümlerimizden biri oldu. Hem üretim hızı hem de kalite açısından sektöre çıta atlatıyor. Aynı zamanda Elitron oluklu mukavva ve karton kesim çözümleriyle, özellikle reklamcılık ve promosyon sektöründe yenilikçi ve büyük hacimli üretimleri mümkün hale getiriyoruz.
2D ve 3D çözümleriniz sektörde nasıl bir fark oluşturuyor?
2D baskıda hız, kalite ve kişiselleştirme konusunda fark oluşturuyoruz. 3D baskıda ise, Atina daki merkez ofisimizde Stratasys, Zeizz, Massivit ve Xjet gibi çeşitli 3D teknolojileri ile gerçek zamanlı üretimler gerçekleştiriyoruz. geleneksel kalıplara bağlı kalmadan büyük hacimli objelerin üretimini de mümkün kılıyoruz. Bu teknolojiler sadece üretimi değil, tasarımı, pazarlamayı ve müşteri deneyimini de dönüştürüyor.
Etiket ve ambalaj sektöründeki dijital dönüşüm nasıl yönetiliyor?
Etiket ve ambalaj sektörü, dijitalleşmeye en hızlı uyum sağlayan alanlardan biri. Lino Sistem olarak Durst ve GM (Grafisk Maskinfabrik) iş birliklerimiz sayesinde, bu alandaki dijital geçişi hızlandırıyoruz. Kısa tiraj, kişiselleştirme ve değişken veri baskısı ihtiyaçlarına entegre çözümler sunuyoruz.
“Akıllı üretim” ve “veri ile yönetim” çözümleriniz neleri kapsıyor?
Temsilcisi olduğumuz DURST ve GM markalarının geliştirdiği yazılım ve otomasyon çözümleri, makine verilerinin anlık takibini, üretim raporlamasını ve iş akışlarının optimize edilmesini sağlıyor. Bu da işletmelere daha az atıkla, daha verimli üretim yapma imkânı tanıyor.
Yazılım, eğitim ve satış sonrası hizmetlerde nasıl farklılaşıyorsunuz?
Durst Akademi ile ihtiyaç duyan müşterilerimize sürekli eğitim sağlıyor, yazılım destekli üretim yönetimi konusunda danışmanlık veriyoruz. Servis ağımız ise Türkiye genelinde yaygın ve hızlı çözüm odaklı. Donanım satmakla kalmıyor; o donanımın işletmede maksimum verimle kullanılmasını da sağlıyoruz.
Müşterilerin teknolojiye bakışı nasıl değişti?
Son 5 yılda müşterilerimizin teknolojiye yaklaşımı çok daha stratejik hale geldi. Artık sadece baskı kalitesine değil, sürdürülebilirlik, üretim verisi, otomasyon ve yatırım geri dönüş süresi gibi kriterlere de önem veriliyor. Bu dönüşümü doğru ürünlerle ve aktif iletişimle yönetme gayreti içerisindeyiz.
Ar-Ge süreçlerinde Türkiye operasyonu nasıl bir rol oynuyor?
LinoGroup bünyesinde Ar-Ge faaliyetleri ağırlıklı olarak temsilcisi olduğumuz markaların merkezlerinde, Avrupa’da yapılandırılsa da Türkiye’den gelen kullanıcı geri bildirimleri, demo sonuçları ve özel müşteri projeleri, ürün geliştirme süreçlerinde çok değerli bir veri kaynağı sağlıyor. Türkiye pazarı, bu açıdan grubun inovasyon haritasında aktif bir rol oynuyor.
Uluslararası markalarla iş birlikleriniz nasıl ilerliyor?
Durst, GM, Elitron gibi markalarla yürüttüğümüz iş birlikleri, uzun soluklu ve stratejik temellere dayanıyor. Türkiye pazarı, bu markalar için büyüme potansiyeli yüksek ve referans değeri taşıyan bir bölge. Biz de bu iş birliklerini sadece distribütörlük olarak değil, bölgesel teknoloji merkezleri şeklinde konumlandırıyoruz.
Sürdürülebilirlik politikalarınız neleri kapsıyor?
Enerji verimliliği yüksek sistemler, su bazlı ve çevre dostu mürekkepler, atık yönetimi çözümleriyle sürdürülebilir üretim konusunda aktif rol alıyoruz. Karbon ayak izinin azaltılması artık sektörel bir zorunluluk. Lino Sistem olarak bu konuda öncü uygulamalar sunan bir yapıdayız.
Yapay zeka ve IoT, ürünlerinize nasıl entegre ediliyor?
Üretim süreçlerinin dijitalleştirilmesiyle birlikte IoT çözümleriyle makinelerin uzaktan izlenmesi, otomatik hata tespiti ve yapay zeka ile üretim optimizasyonu artık mümkün. Lino Sistem olarak özellikle Durst Dijital InkJet baskı çözümlerimiz ile bu dönüşümün Türkiye’deki öncüsüyüz. Geliştirdiğimiz entegre yazılımlar ve dijital dashboard’larla bu teknolojileri aktif olarak kullanıma sunuyoruz.
Türkiye baskı endüstrisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gelecek, kişiselleştirme, sürdürülebilirlik ve veriyle yönetilen üretim üzerine kurulacağına inanıyorum. Türkiye de baskı sektörü genç, dinamik ve öğrenmeye açık yapısıyla bu dönüşümde Avrupa ile aynı hızda ilerleme potansiyeline sahip. Lino Sistem olarak bu dönüşümde liderlik etmeyi hedefliyoruz.
Hangi sektörlerde yoğun faaliyet gösteriyorsunuz?
Etiket, ambalaj, promosyon, reklamcılık, tekstil ve endüstriyel üretim gibi çok farklı alanlarda faaliyet gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemde gıda, ilaç ve kozmetik sektörlerine yönelik özel çözümler geliştirmek üzerine de çalışmalar yapıyoruz.
Müşteriye özel portföy nasıl şekilleniyor?
Her müşterinin üretim kapasitesi, sektörü ve hedefi farklı. Bu yüzden ihtiyaç analizleri yaparak, doğru ekipman, yazılım ve eğitim paketini bir arada sunuyoruz. Esnek ve modüler çözümlerle yatırımın ölçeklenebilir olmasına önem veriyoruz.
Türkiye’deki operasyon yapınız ve servis ağınız nasıl?
İstanbul merkez ofisimizden tüm Türkiye’ye yayılmış bir teknik servis ağımız var. Kritik yedek parçaları stokta tutarak hızlı müdahale sağlıyor, uzaktan destek sistemlerimizle zaman kaybını en aza indiriyoruz. Sarf malzemeleri ve yazılım destekleri de bu yapının bir parçası.
2D ve 3D çözümlerinizin sektöre katkısı nedir?
2D çözümlerimiz yüksek hız, düşük maliyet ve sürdürülebilirlik sağlarken; 3D çözümlerimiz büyük hacimli üretimleri kolaylaştırıyor.
Yazılım entegrasyonlarınızdan bahseder misiniz?
Temsilcisi olduğumuz Durst firması, baskı öncesi hazırlıktan üretim sonrası raporlamaya kadar tüm süreci kapsayan yazılımlar geliştiriyor. MIS/ERP sistemleriyle entegre çalışabilen bu çözümler, üretim süreçlerini tamamen dijitalleştiriyor.
Mürekkep teknolojileriniz gıda ve ilaç sektöründe nasıl güvenlik sağlıyor?
Gıda ve ilaç sektörüne özel olarak geliştirilmiş düşük migrasyonlu, sertifikalı mürekkep teknolojileri sunuyoruz. Bu mürekkepler, uluslararası sağlık ve hijyen standartlarına uygun şekilde üretiliyor.
Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği stratejiniz nedir?
Sadece ürün değil, üretim sürecinin tamamı sürdürülebilir olmalı. Bu yüzden düşük enerji tüketimli makineler, geri dönüştürülebilir ambalaj malzemeleri ve çevreci iş akışları geliştiriyoruz. Her yatırımın karbon ayak izini düşürecek şekilde optimize edilmesine destek veriyoruz.
Labelexpo Fuarı için nasıl bir hazırlık içindesiniz?
Eylül ayında gerçekleşecek Labelexpo için özel demo alanlarımız, yeni yazılım ve donanım lansmanlarımız ve Durst’un en yeni sistemleriyle güçlü bir şekilde hazırlanıyoruz. Özellikle Türk üreticilerin ilgisini çekecek teknolojik yenilikler ve finansman modelleriyle fuarda fark oluşturacağımıza inanıyoruz.
Lino Sistem’in gelecek planları nelerdir?
Önümüzdeki yıllarda özellikle UV Ink Jet ve dijital baskı alanlarında temsil ettiğimiz markaların yazılım ve veri analitiği çözümleri üzerinde yapacağı geliştirmeleri son kullanıcılarımız ile en hızlı ve doğru şekilde buluşturmak stratejik hedeflerimiz arasında.
Bize özel bir başarı hikâyesi paylaşır mısınız?
2024 yılında Lino Group olarak bir gıda üreticisiyle yürüttüğümüz proje, hem etiket üretim sürelerini %40 azalttı hem de üretim hatalarını minimuma indirdi. Durst RSC platformunu yazılımla entegre ederek hem baskı kalitesini hem de maliyet verimliliğini artırdık. Bu proje, müşterimizin ihracat pazarında büyümesine doğrudan katkı sağladı.