Rekabetin yoğunlaştığı ekonomik ortamda adını sıklıkla duyduğumuz ‘Girişimcilik’ kavramının artış göstermesi, yeni kurulan şirketlerin artmasıyla paralel olarak ilerleme göstermekte. Girişimciler, tüketiciden gelen talep ve beklentileri karşılayacak şekilde üretim ve yatırım yaparak ekonomik kaynakların etkin tahsisini sağlama yarışına giriyor. Yurtiçinde yarış ortamının sağlıklı işlemesi ise istihdamın artmasını sağlıyor ve dış pazarlarda da rekabet gücünü beraberinde getiriyor.
‘Girişimcilere sağlanan destekler konusunda bilgi eksikliği yaşıyoruz’
Girişimcinin birçok finansman kaynağından yararlanma şansı var. Burada önemli olan, girişimcinin ne kadar borç ne kadar öz kaynak kullanacağıdır. Girişimcinin uzun dönemli amaç ve hedeflerini ortaya koyduktan sonra ve bu hedef ve amaçlara ulaşmada ihtiyaç olunan fonların nereden ve ne şekilde sağlanacağının belirlenmesi ise finansal planlama ile mümkün. Ülkemizde, girişimin gelişim aşamalarına bağlı olarak girişimcileri destekleyen çok sayıda kurum ve kuruluşun olduğuna dikkat çeken Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnanç: ‘Devletin çeşitli destek mekanizmaları, girişimciler için önemli bir itici güç oluşturuyor. Bu destekler, girişimcilerin iş fikirlerini gerçeğe dönüştürmelerini kolaylaştırmanın yanı sıra, ekonomimizin büyümesine de olumlu katkı sağlıyor. Girişimciler, bu destekleri etkin bir şekilde değerlendirerek, sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratma konularında önemli adımlar atabiliyorlar. Devletin sunduğu destek olanakları, girişimcilik ekosistemimizi güçlendirerek ülke ekonomimizin geleceğine daha da parlak bir şekilde yön vermemizi sağlayacaktır. Öte yandan bu desteklerle birlikte doğru bir fizibilite ve finansal plan ile yola çıkmak çok önemli. Girişimcilerde gözlemlediğimiz temel hata finansal plan yapmadan yola çıkmaları, her girişimcinin bütçe ve finansman planı birkaç farklı senaryoya göre hazır olmalı. Bu onları daha emin adımlarla geleceğe taşır ve girişimlerin daha uzun ömürlü olmasını sağlar,’ Sözlerine yer verdi.
